İyotun, Çocukların Zeka ve Bedensel Gelişimindeki Rolü

Standart

Zeki Çocuk 2Okulların açılması ile birlikte anne babaları da okul telaşı sarmaya başladı. Çocuklarının en iyi şekilde eğitim alması, okulda en başarılı öğrenciler arasına girmesi için çabalayan ebeveynler, her şeyin en iyisini, en kalitelisini çocuklarına almaktadırlar. Ancak iş her şeyin dört dörtlük yapılması, eğitim ve öğretim için gerekli her malzemenin alınması ya da her yöntemin denenmesi ile bitmiyor.

Çocukların okuldaki başarılarında şüphesiz ki beslenmelerinin de çok büyük rolü var. Bununla beraber yapılabilecek bir şey daha var. Iyot alımı.
Yapılan Bilimsel çalışmalar göstermiştir ki İyotca zengin beslenen çocukların zekası, İyotça fakir beslenen çocuklara oranla ortalama olarak 13,5 puan daha yüksektir.

Hem vücudun hem de beynin ihtiyacı olan bu iyotun alınması için iyotca zengin besin maddelerinin tüketilmesi gerekir. Süt, yumurta, deniz ürünleri ve yeşil sebzeler iyot bakımından zengin besinlere verilebilecek en güzel örneklerdir.

Ülkemiz sularında iyot eksikliği olduğundan, yukarıda belirtilen iyot kaynakları da fakirdir. Bu yüzden Ülkemizde Sofra tuzu iyotla zenginleştirilmiştir. Bu durumda tüm yemeklerde kullanılan tuzlardan yardım alınmalıdır. ANCAK BU DURUMDA DA FAZLA SODYUMUN ZARARLARI KARŞIMIZA ÇIKAR. (Fazla sodyumun zararları için tıklayınız)

NaNo  Life Tuz, Sağlıklı beslenmek adına, Sizi fazla sodyumun ve Eksik temel minerallerin zararlarından korur.

NaNo Life Tuz, Sağlıklı beslenmek adına, Sizi fazla sodyumun ve Eksik temel minerallerin zararlarından korur.

 İyot bakımından zengin, sodyumsuz tuz olan Nano tuz, hem çocuğunuzun hem de sizin günlük iyot gereksiniminizi karşılayacak niteliktedir.

Çocuklarınızın hem zeka hem beden gelişimine destek olurken, bir yandan da onların sağlığını korumak istiyorsanız, işe sofraların vazgeçilmezi tuzdan başlamalısınız. İyot bakımından zengin, sodyum içermeyen ilk ve tek tuz olma özelliği taşıyan Nano Tuz, hem çocuğunuzun hem de ailenizin diğer bireylerinin sağlığının korunmasında iyi bir yardımcıdır. (Detaylar için tıklayınız)
SİPARİŞ VER

ÇOCUKLARIN BEDENSEL VE ZEKASAL GELİŞİMLERİNDE İYOTUN ROLÜ

Standart

zeki-çocukOkulların açılması ile birlikte anne babaları da okul telaşı sarmaya başladı. Çocuklarının en iyi şekilde eğitim alması, okulda en başarılı öğrenciler arasına girmesi için çabalayan ebeveynler, her şeyin en iyisini, en kalitelisini çocuklarına almaktadırlar. Ancak iş her şeyin dört dörtlük yapılması, eğitim ve öğretim için gerekli her malzemenin alınması ya da her yöntemin denenmesi ile bitmiyor.

Çocukların okuldaki başarılarında şüphesiz ki beslenmelerinin de çok büyük rolü var. Öğün atlamadan, gün içinde kendilerine yetecek kadar mineral ve vitamin alan çocukların, diğer çocuklara göre okulda daha başarılı ve derslerine daha iyi konstre olduğu yapılan araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Bu araştırmalarda özellikle iyotun çocukların beyin gelişimi ve okul başarılarını doğrudan etkilediğini de değinilmiştir.

Çocukların beyin gelişimleri için günlük almaları gereken ortalama iyot miktarları vardır. Bu miktarlar 12 yaşın altındaki çocuklarda günlük 100-120 mg, 12 yaşın üzerindeki çocuklarda ise günlük 150 mg civarındadır. Hem vücudun hem de beynin ihtiyacı olan bu iyotun alınması için iyotca zengin besin maddelerinin tüketilmesi gerekir. Süt, yumurta, deniz ürünleri ve yeşil sebzeler iyot bakımından zengin besinlere verilebilecek en güzel örneklerdir.

Bazı durumlarda bu besin maddelerinin tüketilmesine rağmen, hala ihtiyaç duyulan iyot miktarına ulaşılamamaktadır. Bu durumda tüm yemeklerde kullanılan tuzlardan yardım alınmalıdır. İyot bakımından zengin olan tuzların yemek, hamur işi gibi besin maddelerinde kullanılması, günlük ihtiyaç duyulan iyotun alınmasında oldukça etkilidir. ANCAK BU DURUMDA DA FAZLA SODYUMUN ZARARLATI KARŞIMIZA ÇIKAR.

 İyot bakımından zengin, sodyumsuz tuz olan Nano tuz, hem çocuğunuzun hem de sizin günlük iyot gereksiniminizi karşılayacak niteliktedir. Diğer tuzlardan farklı olarak içeriğinde sodyum bulundurmayan Nano Tuz, bu yönü ile sodyumun zararlarından da çocuklarınızı korumaktadır. Fazla sodyum alımına bağlı olarak gelişen kalp-damar ve böbrek hastalıkları riskine karşı çocuğunuzu korumaya yardımcı olacak bu tuz, ileriki yaşlarında da çocuğunuzun sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahip olacaktır.

Çocuklarınızın hem zeka hem beden gelişimine destek olurken, bir yandan da onların sağlığını korumak istiyorsanız, işe sofraların vazgeçilmezi tuzdan başlamalısınız. İyot bakımından zengin, sodyum içermeyen ilk ve tek tuz olma özelliği taşıyan Nano Tuz, hem çocuğunuzun hem de ailenizin diğer bireylerinin sağlığının korunmasında iyi bir yardımcıdır.

OBEZİTE VE KANSERDE BESLENMENİN ÖNEMİ

Standart

BESLENMEOBEZİTE VE KANSERDE BESLENMENİN ÖNEMİ

 

Artan Vücut Kitle İndeksi (Şişmanlık-Obezite)  bulaşıcı olmayan hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür.
·                     Kalp Damar Hastalıkları (özellikle kalp hastalığı ve inme)
·                     Şeker Hastalığı
·                     Kas-iskelet hastalıkları (özellikle osteoartrit)
·                     Bazı kanser türleri (Rahim, meme ve kolon)

ABD’de kanser ölümlerinin erkeklerde %14, kadınlarda ise %20’sinin obezite ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Obezite ile erkeklerde; kolon, rektum, pankreas, mide, böbrek, safra kesesi, prostat kanser riski; kadınlarda ise mide, kolon, böbrek, safra kesesi, meme, endometrium (rahim), over ve serviks kanserleri riski artmaktadır.

Obezite-meme kanseri; Kalça ve karın bölgesindeki yağlanma arttıkça kanser oluşma riski de artmaktadır. Obezitenin meme kanseri riskini arttırması, menopoz sonrası artan östrojen hormonunun etkisiyle oluşmaktadır. Ayrıca obez olan bireylerde tümör daha geç fark edilmektedir.

Obezite-rahim kanseri; Şişman bireylerde östrojen ve insülin seviyelerinin fazla olması ile birlikte rahim kanser riski de artmaktadır.

Obezite-kolon kanseri; Fazla BKI değerine sahip kadın ve erkek bireylerin kolon kanserine yakalanma riski yüksektir. Obez bireylerde yüksek insülin ve insüline bağlı büyüme faktörleri tümör gelişimini artırabilmektedir.

Obezite-prostat kanseri; Erkek bireylerde BKI artması sonucu leptin hormonu, insülin ve IGF-1’nin yükselmesi hastalık oluşma riskini artırmaktadır.

Obezite-böbrek kanseri; Normal kilolu bireylerle obez kadınlara göre böbrek kanseri oluşma riski 2 ile 4 kat daha düşük bulunmuştur.

  Obezite kansere neden olan risk faktörüdür. Bunun için bir takım önlemler alınmalıdır.

  • Şişmanlık önlenmelidir.
  • Fazla yağlı besinlerden uzak durulmalıdır.
  • Yağlardan gelen enerji toplam alınması gereken enerjinin maksimum %30’u olmalıdır. Doymuş yağ tüketimi sınırlandırılıp, bitkisel sıvı yağ tüketimi tercih edilmelidir.
  • Günde en az 400 gram posalı (lifli) besinler(sebze, meyve, kurubaklagil, tahıl) tüketilmelidir.
  • Süt ve süt ürünleri yarım yağlı tercih edilmelidir.
  • Tuz (SODYUM) tükerimi azaltılmalı, Tuz içeriği yüksek olan besinlerden (turşu, salamura besinler) uzak durulmalıdır.
  • Alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
  • Sucuk, salam, sosis gibi besinler çok fazla tercih edilmemelidir.
  • Düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır.
  • Ana öğün tüketimi kadar ara öğün tüketimine de özen gösterilmelidir.
  • Su tüketimi artırılmalıdır.

    İnsan sağlığı kaybedilmeden değeri çok fazla anlaşılmamaktadır. Bu önlemleri almak için lütfen geç kalmayınız!!!

Bebek ve çocuklarda Tuz kullanımının kalp-damar sağlığına etkileri

Görsel

Bebek ve çocuklarda Tuz kullanımının kalp-damar sağlığına etkileri

Yirmiden fazla gözlemsel epidemiyolojik çalışmada çocuk ve adölesanlarda tuzun kan basıncına etkilerine bakılmıştır. Birçoğunda anlamlı bir ilişkiye rastlanmamıştır. Tuz alımının kişilere ve günlere göre çok farklılık göstermesi nedeniyle bu sonuçlar sürpriz olarak değerlendirilmemiştir. Ayrıca birçok çalışmada
da metodolojik problem de mevcuttur. Metodolojisi güçlü olan(birkaç kez tuz alımının ölçülmesi, idrar sodyum ölçümü, eşlik eden faktörlerin değerlendirilmesi gibi) gözlemsel çalışmalarda, tuz alımı ile kan basıncı arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki gösterilmiştir. Örneğin Cooper ve arkadaşlarının 11-14 yaş grubu yetmiş üç çocukta yaptığı çalışmada idrar sodyum değeri ile kan basıncı arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Son yıllarda gerçekleştirilen on araştırmaya ait bir meta analiz çalışmasında dokuz yüz altmış
altı çocuk ve adölesanda orta düzeyde tuz azaltılmasının kan basıncını anlamlı bir şekilde etkilediği gösterilmiştir. Tuz alımındaki %42’ lik bir azalmanın ortalama dört hafta sürede sistolik kan basıncında 1.3mmHg’ lık bir azalmaya neden olduğu saptanmıştır. Ayrıca çocukluk dönemindeki kan basıncına ait bileşenlerin yetişkinlik dönemini de yansıtabileceği gösterilmiştir. Böylece çocukluk döneminde kan basıncı yüksekse yetişkinlikte de yüksek olduğu belirtilmiştir. Düşük sodyumlu diyetin çocukluktan başlamasının kan basıncının daha fazla yükselerek ileride oluşabilecek kardiyovasküler hastalıklar ve hipertansiyonu
önleyebileceği ifade edilmiştir.
Bu sonuçlar, yüksek tuz tüketimi, Bebek çocuk ve gençlerde kan basıncı değerlerini, genellikle – Hastalık- seviyesine çıkarmasa da ilerleyen yıllarda risk yarattığı fikrini kuvvetle desteklemektedir.